Toplumda giderek daha fazla kişi, bu uygulamanın acılı aileleri hem ekonomik hem de psikolojik açıdan zorladığını savunurken, gelenekten taviz verilmemesi gerektiğini düşünenlerin sayısı da az değil.
Özellikle dar gelirli ailelerin, taziye sürecinde üstlenmek zorunda kaldıkları yemek masrafları nedeniyle borçlandığı, hatta bazı durumlarda borçlarını uzun vadede ödeyemedikleri belirtiliyor. Kentin bazı kanaat önderleri ve din görevlileri, bu uygulamanın özünde yardımlaşma olsa da zamanla amacından saparak bir yük haline dönüştüğünü ifade ediyor.
Taziye Evleri Sohbet Evine Dönüştü
Taziye yemekleriyle ilgili bir diğer tartışma ise bu evlerin artık birer “sohbet ortamı” haline geldiği yönünde. Bazı vatandaşlar, acının ve yasın paylaşılması gereken bu ortamlarda, yemek sonrası sosyal ziyaretlerin uzadığını, samimiyetin yerini gösterişin aldığını dile getiriyor.
Vaaz ve Farkındalık Çağrısı
Gaziantep’te henüz resmi bir karar ya da uygulama olmasa da, konu din görevlilerinin ve sivil toplum kuruluşlarının gündemine girmiş durumda. Cuma hutbelerinde ve cami vaazlarında taziye yemeklerinin dini açıdan zorunlu olmadığına dair mesajların verilmesi, toplumda farkındalık yaratılması yönünde talepler yükseliyor.
Halk İkiye Bölünmüş Durumda
Vatandaşlar arasında ise görüş birliği yok. Kimileri taziye yemeklerinin kaldırılmasının ailelerin yükünü hafifleteceğini savunurken, kimileri de bu uygulamanın bir gelenek olduğunu ve kaldırılmasının toplumsal bağları zayıflatabileceğini düşünüyor. Özellikle kırsal mahallelerde gelenekten sapmanın hoş karşılanmayacağı öngörülüyor.
Gaziantep’te taziye yemekleriyle ilgili bu hassas tartışmanın, önümüzdeki dönemde daha fazla gündeme gelmesi ve yerel yönetimlerle dini otoritelerin bu konuda bir yol haritası belirlemesi bekleniyor.