Erbakan, çözüm sürecine destek verdiklerini ifade ederek, muhatabın örgüt yerine bölge halkı olması gerektiğini vurguladı.
“Bölgedeki Halkın Taleplerine Öncelik Verilmeli”
Erbakan, çözüm sürecinin bölge halkıyla yürütülmesi gerektiğini belirtti:
“Doğu ve Güneydoğu’daki vatandaşlarımızın taleplerine öncelik verilmelidir. Muhatap, bir örgüt yerine bu bölgede yaşayan vatandaşlarımız, onların temsilcileri ve kanaat önderleri olmalıdır. Akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve bölge halkının meşru taleplerini iletebilecek yapılarla bir araya gelinmelidir.”
“Öcalan Silah Bırakma Çağrısı Yapabilir”
Abdullah Öcalan’ın örgüte yönelik bir silah bırakma çağrısı yapmasının çözüm sürecine katkı sunabileceğini belirten Erbakan, “Bu tür bir çağrının yapılmasına ‘Hayır’ diyemeyiz. Ancak asıl çözüm süreci, doğrudan bölgedeki insanlarla yürütülmelidir” dedi.
“Eşit Haklar ve Yerel Yönetimlerde Yetki Artışı Şart”
Erbakan, Kürtçe ve Zazaca eğitim konusundaki taleplerin de karşılanabileceğini ifade etti:
“Resmi dil Türkçe kalabilir. Ancak özel anaokulları ve kolejlerde Kürtçe ve Zazaca eğitim verilmesinde hiçbir sakınca yoktur. Yerel yönetimlerde yetki artırımı da üniter yapıya zarar vermeyecek şekilde gündeme alınabilir.”
“Herkese Eşit Haklar Sağlanmalı”
Erbakan, bölgeler arasında ayrım yapılmaması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Doğu ve batı arasında bir fark gözetmeden, bütün vatandaşlarımızı kucaklamalıyız. Irk veya mezhep ayrımı yapmaksızın eşit haklar sağlanmalı, adil bir hizmet anlayışı benimsenmelidir.”