Nöbetçi Eczaneler
Ülke Politikaları Vakfı’nın düzenlediği “Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması Paneli”nde konuşan İmamoğlu, yargının siyasallaşması ve bu durumun topluma etkilerine dikkat çekti.
“Bağımsız Yargı Can Çekişiyor”
İmamoğlu, yargının siyasallaşmasının devletin işleyişini tehdit ettiğini vurgulayarak şunları söyledi:
- “Yargının siyasallaşması yalnızca insanların hayatlarına değil, devletin varlığına da zarar veriyor. Bağımsız yargıyı ortadan kaldırırsanız hukuk devleti kalmaz, kurumlar çürümeye başlar.”
- “Türkiye, yargının siyasallaşması tanımının yetersiz kalacağı bir noktaya geldi. Yargı, bir kişinin çıkarlarına uygun kararlar üreten bir mekanizma haline dönüştürülmüştür.”
“Bu Mesele CHP’nin Değil, Türkiye’nin Meselesi”
Cem Aydın’a açılan soruşturmayı ve CHP’ye yönelik baskıları eleştiren İmamoğlu, bunun yalnızca bir parti meselesi olmadığını ifade etti:
- “Kimse sanmasın ki bu mesele İmamoğlu’nun veya CHP’nin meselesidir. Bu, ülkenin beka meselesidir. Bağımsız yargıyı tesis edemezsek ekonomik, siyasi hiçbir sorun çözülemez.”
- “Bugün siyasetçilere yapılan şafak baskınları, yarın iş insanlarına yapılır. Kimse kendini güvende hissetmesin.”
“Yargının Tahakküm Altına Alınması 2017 Referandumuyla Zirveye Ulaştı”
İmamoğlu, yargının kontrol altına alınma sürecinin geçmişte başladığını ve 2017 referandumuyla zirveye ulaştığını belirtti:
- “Ergenekon davalarıyla başlayan süreçte paralel yapılarla iş birliği yapıldı. Daha sonra bu adımlar 2017 referandumuyla kurumsallaştı ve tek adam rejimi zirveye ulaştı.”
“Hukuksuzluklarla Millet Karşısında Hesaplaşacaksınız”
Konuşmasının sonunda İmamoğlu, hukukun üstünlüğünün yeniden tesisi için mücadele edeceklerini vurguladı:
- “Bu millet, hukuksuzluklarla tarihe geçen bu yönetimi silip atacaktır. Adalet, milletin en kutsal değeridir. Bu mücadele, sadece bir siyasi hareketin değil, bütün Türkiye’nin mücadelesidir.”