İlk deprem, saat 17:04’te 4,0 büyüklüğünde gerçekleşirken, 3 dakika sonra 17:07’de 4,2 büyüklüğünde ikinci bir deprem daha meydana geldi. 2 dakika sonra ise yine 4,2 büyüklüğünde bir deprem daha kaydedildi. Tüm bu depremler, günlerdir sismik hareketliliğin etkisi altında olan Ege Denizi’nde meydana geldi.
“Aylardır Sürebilir”
Yunanistan’da büyük paniğe yol açan ve Santorini adasını neredeyse terk edilmiş bir yer haline getiren depremlerin, uzun süre devam edebileceği belirtiliyor. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Gonca Kuşcu, Ege Denizi’ndeki sismik hareketliliğin, volkanik faaliyetler olmadan aylarca sürebileceğini ifade etti.
Kuşcu, bölgenin jeolojik özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, Ege Denizi’ndeki volkanik ve tektonik kaynaklı sismik aktivitelerin doğal bir durum olduğunu belirtti. Özellikle Kristiana-Santorini-Kolumbo volkanik sisteminde 25 kadar küçük denizaltı volkanının bulunduğuna dikkat çeken Kuşcu, bu bölgenin “Güney Ege Volkanik Yayı” olarak tanımlanması gerektiğini söyledi.
Ege Volkanik Yayı’ndaki bu sismik hareketlilik, aynı zamanda Datça ve Bodrum kıyılarından 20-25 kilometre uzaklıktaki İstanköy-İncirli-Sakarcılar bölgesinde de gözlemleniyor. Bu alanda, volkanik faaliyetlerin geçmişteki izlerinin Batı Anadolu’da geniş bir alana yayıldığı görülmüş.
Volkanik Faaliyetler ve Tsunami Riski
Prof. Dr. Kuşcu, bölgedeki sismik hareketliliğin, volkanik faaliyetler veya tektonik hareketlerden kaynaklanabileceğini belirtti. Ancak, bu hareketlerin bir volkanik faaliyete neden olmaksızın aylarca sürebileceğini de ekledi. Volkanik faaliyetler durumunda, volkanın yakın çevresinde (30 kilometrelik bir çaptaki alanda) risk oluşturabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, tsunami riskinin de volkanik faaliyetler, depremler veya heyelanlar gibi durumlarla bağlantılı olabileceğini söyledi.
Kuşcu, bu sismik fırtınanın sonuçlarının ne olacağı konusunda zamanla daha net bir tablo ortaya çıkacağını ve afet ile sonuçlanmaması temennisinde bulundu.