Türkiye Cumhuriyeti hükümetiyle güç mücadelesine giren FETÖ’nün planlarının ilk aşamasını oluşturduğu bu kumpas, Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy ve diğer birçok soruşturmanın ardından geldi.
Kumpasın Detayları ve Hedefleri
FETÖ, çözüm süreci adı altında PKK/KCK ile yürütülen müzakerelere karşı çıktı ve bu süreci engellemeyi hedefledi. 2005 yılında başlayan çözüm süreci, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin PKK/KCK terör örgütünü sona erdirmeye yönelik önemli bir adımıydı. FETÖ, bu sürecin aleyhine çalışarak, MİT’i hedef aldı.
7 Şubat 2012’de dönemin İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görevli savcılar Bilal Bayraktar ve Sadrettin Sarıkaya, dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile diğer MİT görevlilerinin ifadeye çağrılması için bir operasyon başlattılar. Bu kumpas, MİT’i kamuoyunda “PKK ile işbirliği yapan bir kurum” gibi göstermeyi amaçlıyordu. Hakan Fidan ve diğer MİT görevlilerinin ifadeye çağrılması, evlerinde arama yapılması ve yakalama kararı çıkarılması planlanıyordu.
Başbakan Erdoğan’ın Müdahalesiyle Kumpas Bozuldu
Kumpasın en kritik anı, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ameliyat olacağı güne denk gelmesiyle yaşandı. Erdoğan’ın operasyonun etkisiz hale gelmesi için verdiği talimatla, Fidan ve MİT görevlileri ifadeye gitmediler. O gün, MİT’e yapılacak olan operasyon önlendi.
Yasal Süreç ve Kumpasçıların Yargılanması
FETÖ mensuplarının düzenlediği bu kumpasın ardından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 7 Şubat MİT kumpasında görev alan savcılar hakkında soruşturma başlattı. 2020 yılında bu soruşturma tamamlanarak, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 34 sanık hakkında iddianame hazırlandı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava süreci başladı ve 8 tutuklu sanık, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini engellemeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Davanın Gelişimi ve Sonuçları
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet kararlarını hukuka uygun buldu ancak Yargıtay, temyiz incelemesinde kararın bozulmasına karar verdi. Yargıtay, davada dosya içindeki bazı belgelerin “devlet sırrı” kapsamında bulunduğunu belirterek, bu belgelerin belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
Bugün gelinen noktada, dava süreci yeniden İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. FETÖ mensuplarına yönelik yargılamalar, 7 Şubat 2012’deki MİT kumpasının Türkiye’nin siyasi ve yargı tarihindeki önemli kilometre taşlarından biri olmasını sağladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hakan Fidan’ın Açıklamaları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018 yılında yaptığı açıklamada, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye gitmesinin, FETÖ’nün hükümetle mücadele çabalarının bir parçası olduğunu belirtti. Erdoğan, o dönemde Fidan’a, “Kesinlikle gitmeyeceksin” talimatı verdiğini ve böylece Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, FETÖ’nün bu operasyonuna karşı verdiği mücadeleyi vurguladı.
Hakan Fidan ise yaptığı bir açıklamada, dönemin Başbakanı Erdoğan’ın kendisine, “Bu FETÖ’cüler meşru unsurlar değil. Bu savcı örgütün savcısıdır.” şeklinde yönlendirdiğini belirtti.