Fırat Nehri’nin batısında PKK/YPG terör örgütünü temizleyen Suriye Milli Ordusu (SMO), şimdi de Türkiye sınırına 180 metre mesafedeki Süleyman Şah Türbesi’ne yöneldi. Bu hamle, Türkiye için tarihi ve kültürel açıdan büyük önem taşıyan türbenin bulunduğu bölgedeki güvenlik durumunu yeniden şekillendirebilir.
SMO’nun Yeni Hedefi: Süleyman Şah Türbesi
Fırat Nehri’nin batısında PKK/YPG’den arındırılan bölgelerin ardından, SMO’nun rotası şimdi Süleyman Şah Türbesi’ne çevrildi. Münbiç’teki başarılı operasyonlarının ardından SMO güçleri, türbe bölgesine yaklaşırken PKK/YPG ile geçici bir ateşkes ilan edildi. Taraflar arasında, türbenin çevresinden PKK/YPG’nin çekilmesi için görüşmelerin sürdüğü bildirildi.
Süleyman Şah Türbesi’nin Geleceği
Türbenin geleceğiyle ilgili olarak, Milli Savunma Bakanlığı geçtiğimiz günlerde önemli açıklamalarda bulundu. Bakanlık, Suriye’nin kuzeyindeki Karakozak Köyü’nün terörden temizlenmesinin ardından Süleyman Şah Türbesi’nin eski yerine taşınıp taşınmayacağına dair sürecin henüz değerlendirilmediğini belirtti. “Suriye Milli Ordusu’nun ilerleyişi ve bölgedeki terörden arındırma operasyonlarının tamamlanmasının ardından, bu konu yeniden değerlendirilecektir,” denildi.
Türbenin Tarihi ve Önemi
Süleyman Şah Türbesi, Türkiye için sadece tarihi değil, aynı zamanda kültürel ve millî açıdan büyük bir öneme sahiptir. Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Gazi’nin dedesi ve Ertuğrul Gazi’nin babası Süleyman Şah, bu türbede yatmaktadır. Türkiye, 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması ve 1923’teki Lozan Antlaşması ile Süleyman Şah Türbesi’ni, sınırları dışındaki tek egemenlik alanı olarak kabul ettirmiştir.
Türbe, 1960’lı yılların ortasında Fırat Nehri üzerine yapılan Tabka Barajı nedeniyle taşınmak zorunda kalmış ve Halep-Haseke yolu üzerindeki Karakozak Köyü’ne yerleştirilmiştir. Ancak, 2011’deki Suriye iç savaşının ardından IŞİD’in bölgede etkisini arttırması, türbeyi bir kez daha tehdit altına soktu. 2015 yılında Türkiye, türbeyi güvenli bölgeye taşımak için “Şah Fırat Operasyonu”nu başlatmış ve türbe, Türkiye sınırına çok yakın olan Eşme Köyü’ne nakledilmiştir.